İkiz Anne Babası Olmak
Yazar : Layza OVADYA, Uzman Psikolog – Oyun ve EMDR Terapisti
Eğitimci yazar A.S.Neill der ki: ”Çocuğun yanında olmalıyız. Çocuğun yanında olmak, çocuğa sevgi vermek demektir. Sahip çıkan sevgi değil, duygusal sevgi de değil, yalnızca çocuğa onu sevdiğinizi ve onayladığınızı hissettirecek biçimde davranmak!”
Hamileliğimin ilk haftalarında analiz sonuçlarından çoğul gebelik olduğunu öğrenip de, ilk ultrasona gireceğim zaman doktoruma giderken bir türlü kıyafet seçemediğimi hatırlıyorum, ben onlarla ilk defa tanışacaktım ama sanki onlar da beni göreceklermiş gibi heyecanlanmıştım. İnanılmaz bir heyecan ve taşan bir coşkum vardı. Ultrasonda kalp atışı 1, kalp atışı 2, doktorum daha aramaya devam ediyor… başka bebek var mı diye! 2 kız kardeşin tadını bildiğim için hep iki kızım olsun isterdim. İki kızım oldu, iki kızım da aynı anda gelmeye karar verdi, mutluluğun resmini çektim.
Kızlarımla birlikte olduğum ilk günden beri yakın ve uzak çevremden, sıklıkla karşılaştığım ve beni şaşırtan sorusu: ‘hangisini daha çok seviyorsun?’oldu. Başlarda şaka sanmıştım ama sorular farklı kişilerden farklı zamanlarda geldikçe, sanırım böyle bir ayrım yapılabiliyor diye düşündüm ve kendi kendime DİKKAT! dedim. Çünkü ikiz anne-babası olmak gerçek bir cambazlık (anne-baba olmak zaten cambazlık, ikiz anne-babası olmak iki katı cambazlık!), hatta bazen ahtapot kollarının içgüdüsel olarak ortaya çıktığı çok tempolu, olabildiğince organizasyon gerektiren bir yaşam.
İkiz çocuklarda ilgi dağılımı nasıl oluyor? Hem anne kalbi ve tecrübesiyle hem de eğitimci bir psikolog olarak diyebilirim ki anne-baba ve ilgili olan yakın çevrede hep bir muhasebe ve gözlem durumu söz konusu. Ancak bu muhasebenin sizi yıpratmaması için çok farkındalıklı ve dozunda olması hayatı zorlaştırmayabilir.
Ebeveynliğinizin ilk başlarında ikiz büyütme felsefesini kendi yapınız ve yaşam şeklinize göre oluştururken, çocuklarda bireyselliği desteklemek için yapılması gerekenleri doğallığınızın içinde yaşamak çok önemli. İkiz çocuklar da diğer kardeşlerden farklı değiller; kişilikleri, yapısal özellikleri, yetenekleri ve gelişimleri birbirinden farklı olabilir. Aynı anda gelmiş iki ayrı çocuk gibi düşünüp ve bunun sonucunda gelişen davranış şekillerini, aile içinde birbirinize paralel uygulayabildiğiniz zaman ikiz sendromunun en aza indiğini belirtebilirim. Tüm kardeşlik ilişkilerinde görülen kıskanma, ikizlerde de görülür. Gelişim olarak ön plana çıkan çocuğun daha fazla ilgi alması veya tam tersi gelişimini daha geriden takip eden çocuğu desteklemek adına gösterilen ilgi daha fazla olduğunda diğerinin kıskanmasına sebep olabilir. Ancak bu durum yaş farkı olan kardeşler arasında da vardır. Çocuklardan biri hastalandığında ona daha fazla ihtimam gösterilmesi, birinden birine ev ödevleri için daha fazla zaman ayrılması, bazı durumlarda yemekte birine daha fazla tolerans gösterilmesi…her kardeş ilişkisi olan evde yaşanılan gerçekler aslında. İkiz çocuk olan ailelerde sakınılması gereken yaşamın getirdiği doğallıktan uzaklaşmak değildir, asıl sakınılması gereken çocukları birbiri ile kıyaslamaktır, yetenek ve becerilerinin birbirinden farklı olabileceği gerçeği unutulmamalıdır! Çevre ve hatta aile bireyleri benzer gelişim beklediğinde haksızlık durumu o zaman ortaya çıkar. Çocukların her ikisi de kendi gelişimleri, yetenekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda desteklenmelidir. Çocuklara ayrı ayrı zaman ayırmak, ayrı ayrı ilgi göstermek hızlı akan yaşam içerisinde cambazlık gerektirirken, kesinlikle imkansız değildir. Hatta çocukların ayrı ayrı aktivitelere katılmalarını organize etmek, en başında onlara kafiyeli isimler bile takmamak, ikizler diye hitap etmemek, her birinin kendilerine özel oyuncakları, kıyafetleri…olmasını sağlamak, çocuklardan hep birini annenin diğerini babanın paylaşmamasını-dönüşümlü olmasını sağlamak, ayrı sınıflarda olmalarını ayarlamak bireysel gelişimlerini destekleyecektir.
Anne-babalar bütün çocuklarını eşit severler, fakat ikiz veya değil, çocuklarına karşı tutumları aynı olmayabiliyor. Çocuklar arasındaki farklılıklar bazen farklı davranışları da gerekli kılar. Çocuk gözüyle baktığınızda birinden birinin bu konuda şikayet edebileceğini duyabilirsiniz. İkizlerinizin farklı yapılarda olmaları sonucu biri daha kolay ağlarken diğeri daha zor ağlayabilir. Bazı durumlarda, birini ağlaması için yüreklendirirken, diğerini ağlamasını daha çabuk bitirmesi için onu yönlendirmeye çalıştığınızı görebilirsiniz, farklı ihtiyaçlar farklı yaklaşımları doğurabilir. Çocukların gözlem yeteneklerinin ve duyarlılıklarının bizlerinkinden daha derin olduğunu düşünerek, birbirlerine koz olarak kullanmayacakları şekilde bazen neden farklı davranıldığını açıklamak hem gereklidir, hem de iletişimi arttırır. Birinden birini, diğeri için örnek olmasını istemek, kardeş kavgalarında taraf tutmak veya her seferinde hakem konumunda durmak de diğer kardeş ilişkilerinde olduğu gibi haksızlıktır. Anne-baba kardeş kıskançlığının çok doğal olduğunu kabul ederek, çocuklara ayrı ayrı sevgilerini gösterdiklerinde ve dile getirdiklerinde çocuklar rahatlayacaktır. Her durumda olduğu gibi sözler davranışlarla desteklenmelidir. Yani her çocuğun kendine özgü bir kişiliği olduğunu ve olacağını ebeveynlik yolculuğunuzda en başından kabul etmeniz gerekir, sevgi eşit dağıldıkça çoğalarak devam eder.
Anonim olan bir hikayeyi aktarmak istiyorum. Bir anne büyük çocuğunu, kardeş doğduktan sonra da sevmeye devam ettiğini anlatmak için ona der ki: ‘Sana bir hikaye anlatmak istiyorum. Bu dört mum ailemizi simgeliyor. Uzun bir mum alır ve bu anne mum, bu benim için. Mumu yakar. Bu ateş de benim sevgimi simgeliyor. Uzun bir mum daha alır. Bu mum da baban. Sonra anne mumun ateşiyle baba mumu yakar ve der ki babanla evlendiğimde sevgimi ona verdim ama bak bütün sevgim hala duruyor. Küçük bir mum daha alır. Bu mum da senin için. Onu da kendi mumunun ateşiyle yakar. Sen doğduğun zaman sevgimi sana da verdim ama bak bütün sevgim hala duruyor. Babanınki de hala duruyor. En küçük mumu alır ve onu da anne mumun ateşiyle yakar. Bu da kardeşin için. O doğduğu zaman sevgimi ona da verdim. Ama bak benden aldığınız sevgiler hala bende duruyor. Çünkü sevgi böyle meydana gelir. Sen de bütün sevgini sevdiklerine verebilirsin. İçindeki sevgi hiçbir zaman bitmez. Şimdi ailemizdeki şu kocaman sevgi ışığına bak der.
İkiz anne-babaları da iki katı cambazlık yapıp, sevgi ışığını aynı anda yakıp çoğaltarak yolunuz açık olsun!
Çocuğum ve Ben Dergisi, Şubat 2010